Vegan ve vejetaryen beslenme, aslında tüketilen gıda ürünleri temelinde birbirinden farklılaşan iki farklı beslenme şeklidir. Beslenme alışkanlıklarındaki bu farklılaşma, insanların sağlık, etik, çevrecilik ve din gibi çeşitli anlayışlarına dayanmaktadır. Vejetaryen beslenme şeklinin aslında MÖ 700’lü yıllardan beri var olduğu tespit edilmiştir. Vegan beslenme şekli ise oldukça yeni bir akımdır, ancak son yıllarda çok fazla rağbet görmektedir.
Vegan beslenme şekli, vejetaryen beslenme şekline göre son derece katı kriterlere sahiptir. Bu beslenme şeklini uygulamaya çalışan insanlar, her türlü hayvan sömürüsünü ve hayvanlara yapılan eziyeti olabildiği kadar dışlamaya çalışmaktadır. Bu amaçla veganlar sadece hayvanların etini yememekle kalmamakta, aynı zamanda yumurtaları, süt ürünlerini ve hayvansal kaynaklı her türlü gıda maddesini tüketmekten kaçınmaktadır. Bu gıda maddeleri arasında bal, jelatin, pepsin, karmin, gomalak, albümin, kazein, peynir altı suyu, hatta bazı D3 vitamin türleri de bulunmaktadır.
Hayvansal ürünleri yemekten kaçınma konusunda hem veganlar hem de vejetaryenler aynı görüştedir. Ancak vejetaryenler sadece hayvanların etini yememekte, buna karşılık hayvanlardan elde edilen yumurta, süt ve süt ürünleri ve diğer gıda maddelerini tüketmektedirler. Yani hem veganlar hem de vejetaryenlar, sağlık veya çevresel nedenlerle eti diyetlerinden çıkarmaktadır. Bununla birlikte, veganlar tüm hayvan yan ürünlerinden kaçınmayı tercih etmektedirler, çünkü bunun sağlıkları ve çevre üzerinde çok büyük etkiye sahip olduğuna inanmaktadırlar.
Vejetaryenler etik açıdan hayvanları yemek için öldürmeye karşı çıkmaktadır. Ancak hayvanlar uygun koşullarda tutulduğu sürece, süt ve yumurta gibi hayvansal yan ürünleri tüketmeyi kabul etmektedir. Buna karşılık veganlar, hayvanların bilim, giyecek veya eğlence amaçlı kullanımına da karşı çıkmaktadır. Bu yüzden hayvanların yetiştirildiği veya barındırıldığı koşullardan bağımsız olarak, bütün hayvansal yan ürünleri reddetmektedirler.
Kısaca veganlar ve vejetaryenler, hayvanların insanlar tarafından kullanımına yönelik düşünce şekli ve kabullerinde farklılık göstermektedir.
Vegan Sertifikası Nedir?
Yukarıda da değinildiği gibi vegan beslenme anlayışı ilk olarak 1970’li yıllarda ortaya çıkmış, oldukça yeni bir anlayıştır. Vegan ürünlerin kontrol edilmesi ve etiketlenmesi de ilk olarak 1970 yılında olmuştur. Bu hareket ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Japonya’da gelişmeye başlamıştır. Sertifikasyon çalışmaları da bu ülkelerde faaliyet gösteren tarafsız ve bağımsız akreditasyon kuruluşları tarafından geliştirilmiştir.
Henüz vegan ürünlere yönelik bir yasal düzenleme çıkarılmış değildir. Bu yüzden kriterleri ve sınırlamaları belirleyen kuruluşlar, sadece veganlar veya hayvan hakları kuruluşları olmaktadır. Bu kuruluşlar vegan iddiasını korumakta ve savunmaktadır. Bu kuruluşların belirlediği kriterlere uygun ürünler üzerinde vegan ifadesi kullanılmaktadır. Bu kuruluşlar tarafından tanınan ve kabul edilen resmi ve bağımsız test ve belgelendirme kuruluşları, hayvansal ürünlerin vegan ürün olup olmadığına ve uygunluğuna karar vermektedir.
Vegan sertifikasyonu ve vegan etiketleri, bu ürünlere, mevcut bilglendirme dışında daha yüksek bir değer vernektedir. Sertifikasyon çalışmaları sırasında, ilgili şartnamelere uygun olarak vegan iddiasının kabul edilebilirliğini doğrulamak amacı ile ayrıntılı test ve kontroller gerçekleştirilmekte ve ürün içerikleri doğrulanmaktadır. Böyle bir etiket, her zaman basit bir vegan iddiasından daha güçlü olmaktadır.
Vejetaryen Sertifikası Nedir?
Vejetaryen beslenme şeklinin izlerine antik dönemlerde rastlanmış olsa da bu hareket ilk olarak 1840’larda İngiltere’de başlamıştır. İlk vejetaryenler, hayvansal gıdaları reddetmişler ve tamamen bitkilerden elde edilen gıdaları kullanmaya başlamışlardır. Dünyanın ilk vejetaryen kuruluşu 1847 yılında yine İngiltere’de kurulmuştur. Bu kuruluş vejetaryenliği, yumurta veya süt ürünleri ile birlikte veya olmadan tanımlamıştır. Bugün batı ülkelerinde bu görüş devam etmektedir. Kuzey Amerika’da ilk vejetaryen topluluğu 1974 yılında kurulmuştur. Yirmibirinci yüzyıl ile birlikte Uluslararası Vejetaryen Birliği, yumurta ve süt ürünleri olmadan vejetaryen beslenme şeklini teşvik etmektedir.
Vejetaryen sertifikasyonu, tarafsız, bağımsız ve akredite kuruluşlar tarafından vejetaryen bireyler için, yani hayvanların sadece etini tüketmekten kaçınan kişiler için, vejetaryen kriterlerine uygunluk testleri sonrasında gerçekleştirilmektedir.
Ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından akredite edilen TÜRCERT Teknik Kontrol ve Belgelendirme AŞ, bilim ve teknoloji alanında dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip etmektedir ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosuna sahiptir. Aynı zamanda modern test cihazları kullanmakta ve dünyanın her yerinde kabul gören test yöntemleri uygulamaktadır. TÜRCERT, bu güçlü altyapısı ile her sektörden firmalara verdiği test ve belgelendirme hizmetleri kapsamında, vegan ve vejetaryen sertifikası hizmetleri de sunmaktadır.