Üretici firmalarımız sadece Avrupa Birliği ülkeleri ile ticaret yapmıyorlar. Gelişen iletişim ve ulaşım teknolojileri sayesinde bugün hemen hemen dünyanın her ülkesi ile ticaret yapılıyor ve ticaretin sınırları gittikçe de genişliyor. İşin doğrusu dünya gittikçe küçülüyor. Küreselleşme, kültürlerin, dünya görüşlerinin, fikirlerin ve ürünlerin değiş tokuşundan doğan uluslararası bütünleşme bir sürecidir. Ekonomik açıdan en basit anlatımı ile küreselleşme, ticari aktivitelerin imkan dahilinde sınırlarının genişlemesidir. Coğrafi veya yasal engellerle kısıtlanmadan mal alıp satma ve üretim faaliyetlerinin daha pratik hale gelmesidir.
Avrupa Birliği bu düşünceden yola çıkarak kurulmuştur. 1969 yılında Avrupa Birliği kurulurken, Avrupa ülkeleri arasında görülen ulusal düzenlemeler arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak hedeflenmiştir. Önceleri yasal düzenlemeler ile aynı etkiye sahip bütün standartları uyumlaştırma çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar, hızla gelişen teknolojiye ayak uydurmakta zorlanınca, 1985 yılında Yeni Yaklaşım programı uygulanmaya başlanmıştır. Bu defa ürün standartlarını uyumlaştırmak yerine, aynı özelliklere sahip ürünler biraraya getirilmiş ve ürün grupları bazında teknik gereklilikler tespit edilmeye çalışılmıştır. Arkasından test ve belgelendirme işlemleri sisteme dahil edilmiş ve CE Belgesi uygulaması başlatılmıştır.
Bugün gelinen noktada ürünlerin üzerine konulan CE etiketi sayesinde Avrupa Birliği ülkelerine gönderilen ve Yeni Yaklaşım Direktifleri’nde yer alan ürünler, serbest dolaşım hakkı elde etmiş olmaktadır. CE işareti ürünün direktif kriterlerine uygun üretildiğini ve insan ve hayvanların can ve mal güvenliği için bir tehlike taşımadığını ifade etmektedir. CE işaretinin verdiği bu güven duygusu sayesinde ürünler Avrupa Birliği ülkelerine rahatça girmekte ve piyasalara kolayca sunulabilmektedir.
Bu açıklamalar gösteriyor ki, bir üretici firmanın CE ürün belgesine veya sertifikasına sahip olması kendisine çok şey katmaktadır. Herşeyden önce, Yeni Yaklaşım Direktifleri’nde yer alan ürünler, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin pazarlarına rahatlıklar sunulabiliyor ve ürünler bu ülkelerde serbest dolaşım hakkı elde etmiş oluyor. Üzerinde CE etiketi bulunan bir ürün, direktif kriterlerine ve teknik gerekliliklerine uygun üretildiği, insan, hayvan ve tüm canlıların can ve mal güvenliği için bir tehlike taşımadığı, üretim sırasında çevre koşullarının kollandığı ve tüketici haklarının korunduğu konularında güven uyandırmaktadır.
CE etiketine sahip olan ürünler sadece Avrupa Birliği ülkeleri için değil, küresel anlamda bütün dünya ülkeleri ile için de aynı güveni vermektedir. Böyle olduğu için de CE ürün belgesine veya sertifikasına sahip olan firmaların piyasa imajları güçlenmekte ve piyasada rekabet avantajı elde etmektedir.
Ülkemizde faaliyet gösteren TÜRCERT belgelendirme kuruluşu, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşlarından aldığı yetkilerle belgelendirme çalışmaları yapmaktadır. Ancak bu çalışmaları yanında, teknik olarak, müşterilerine çeşitli test ve muayene hizmetleri de vermektedir. Eğer CE işareti konusunda hala tereddüt edilen noktalar varsa ve CE ürün belgesine sahip olmanın firmalara neler katacağı konusunda daha detaylı bilgi almak istenirse, TÜRCERT, konularında uzman ve deneyimli yönetici ve çalışanları ile her konuda hizmet vermeye hazırdır.