Organik tarımsal üretim yöntemi, koşullarına uyularak ve tam olarak uygulanması halinde, insanların ve daha önemlisi gelecek nesillerin sağlığının korunması açısından çok önemlidir. Ayrıca üretim yapılan toprağın niteliklerinin korunması, kullanılan su kaynaklarının korunması, iklim değişikliklerinin önünde geçilmesi, toprak kayıplarının önlenmesi, toprakta bulunan canlı ve organik maddelerin artması, hep organik tarımsal üretim yönteminden elde edilecek yararlardır. Hatta bu şekilde tarım zararlılarının, kullanılan ilaçlara karşı bağışıklık kazanmasının da önünde geçilmiş olacaktır. Ama daha önemlisi üretici firmaların gübreleme ve ilaç harcamaları düşmüş olacaktır.
Organik tarım üretiminin sadece insanların ve çeşitli ulusal ve uluslararası kuruluşların çabaları ile yerleşmesi mümkün değildir. Bu konuda devletin de destekleyici olması gerekmektedir. Bu amaçla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Organik Tarım Kanunu ve Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yasal düzenlemelerin amacı, tüketiciye güvenilir ve kaliteli ürünler sunmak için ekolojik dengenin korunması, organik tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi, organik tarımsal üretimin ve pazarlamanın düzenlenmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik usul ve esasları belirlemektir. Bu düzenlemeler ayrıca, organik tarım faaliyetlerinin yürütülmesine yönelik denetim ve belgelendirme çalışmaları ile ilgili esasları da içermektedir.
2006 yılında elde edilen verilere göre, bütün dünyada belgelendirilmiş organik tarım üretimi yapılan toplam alan büyüklüğü 32 milyon hektara yakındır. Toplam sertifikalı çiftçi sayısı ise 624 bine yakındır.
Rakamlara bakıldığında Avusturalya 12 miyon hektarı geçen organik tarım arazisi ile birinci sıradadır. Ancak Avusturalya, organik tarımsal üretimden çok organik hayvancılık yapmaktadır. Organik hayvancılıkta kullanılan meralar ve otlaklar da organik tarım koşullarını sağlamak zorundadır. Böyle olunca Avusturalya birinci sıraya çıkmaktadır. Konuya sadece organik tarım üretimi olarak bakılırsa, Çin ve Arjantin’in lider konumunda olduğu görülmektedir.
Ülkelere göre toplam organik tarım üretim alanları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
Ülkeler |
Arazi (hektar) |
Avustralya |
12.126.633 |
Çin |
3.466.570 |
Arjantin |
2.800.000 |
İtalya |
954.361 |
ABD |
889.048 |
Brezilya |
887.637 |
Almanya |
767.891 |
Uruguay |
759.000 |
İspanya |
733.122 |
İngiltere |
690.270 |
Organik tarım üretiminin ülkemizdeki gelişimi de aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
Yıllar |
Çift sayısı |
Alan (hektar) |
Üretim miktarı (ton) |
Ürün sayısı |
1992 |
1.780 |
6.047 |
13.930 |
23 |
1996 |
1.947 |
6.789 |
10.304 |
26 |
2002 |
12.428 |
89.827 |
310.125 |
150 |
2003 |
14.798 |
113.621 |
323.981 |
179 |
2004 |
12.806 |
209.573 |
378.330 |
174 |
2005 |
14.401 |
203.810 |
421.934 |
207 |
Bu tablo, henüz ülkemizin, organik tarımsal üretimi açısından dünyadaki diğer ülkelere göre çok geride olduğunu göstermektedir. İnsanlarımız henüz organik ürünlere beklenen ilgiyi gösterebilmiş değildir. Böyle olunca üretici firmalar daha çok dış pazarlara çıkmaktadır.
TÜRCERT belgelendirme kuruluşu, çeşitli yönetim sistemleri belgelendirme çalışmaları yanında tarımsal ürün belgelendirme çalışmaları da yapmaktadır. Organik tarım konusunda daha fazla bilgi edinmek isteniyorsa ya da Organik Tarım Belgesi’ne sahip olmak isteniyorsa, TÜRCERT belgelendirme kuruluşunun uzman yönetici ve çalışanlarına başvurabilirsiniz.