Günümüzde dünya otomotiv sanayi sektöründe oldukça sıkı bir rekabet yaşanmaktadır. Bu rekabet iki yönlüdür. Gelişmiş ülkelerde, yüksek teknoloji ile donatılmış yeni araç modelleri geliştirilirken, gelişmekte olan ülkelerde alım gücüne uygun, daha ekonomik araç modelleri üretilmektedir. Gelişmiş ülkelerde pazar belli bir doygunluğa ulaştığı için üretim ve tasarım konularında müşteri eğilimleri esas olmakta ve daha sık aralıklarla model geliştirilmektedir. Bunun yanında üretim ve tasarımda uluslararası çevre normlarına uygun, güvenli ve yakıt tasarrufu sağlayan malzeme kullanımı önemli olmaktadır.
Otomotiv sektöründe gözlenen bir başka gelişme ise, yaşanan rekabet yüzünden, şirket karları düşmekte, kapasite fazlalığı ortaya çıkmakta, AR-GE harcamaları belli bir mali yük getirmekte ve yeni teknolojileri kullanmak için yüksek yatırım gerekmektedir.
Japonlar bugün dünya otomotiv sektöründe çok ciddi bir ağırlığa sahiptir. Japon otomotiv şirketleri, üretimlerinin yüzde 35’ini ülke dışında yapmaktadır. Ayrıca ülke içinde yapılan üretimin yüzde 40’ı ihraç edilmektedir. Bu başarılarının temelinde yatan, üretim anlayışları ve örgütlenme yapılarındaki farklılıktır. Japonlar araçlarda maliyet düşüşünün yüzde 60’ını, toplam kalite yönetimi ve kalite çemberleri ile sağlamışlardır. Sıfır hata yaklaşımı, tam zamanında üretim, malzeme ve çevre yönetimi, sorumlu işçi, yetki devri ve ARGE çalışmalarında ağırlık, kalitenin oluşmasında temel kavramlardır.
Ancak bunun yanına Japonlar ana ve yan sanayi arasındaki ilişkileri geliştirmişler ve ürün geliştirme çalışmalarına yan sanayii de katmışlardır.
Motorlu taşıt araçlarını üreten sanayi, ana sanayi, ilgili aksam ve parçaları üreten sanayi ise yan sanayi olarak adlandırılmaktadır. Ana sanayide şirketlerin kaliteli ürünler çıkarmaları, tamamen yan sanayi firmalarının kaliteli üretimlerine bağlıdır. Yan sanayi firmaları veya tedarikçi firmalar, üretim anlayışlarına, iş süreçlerine, denetim çalışmalarına ve müşteri memnuniyetine ne kadar önem verirlerse, ana sanayi firmaları da o kadar kaliteli ürünler çıkaracaktır.
Bu gerçekten yola çıkarak araç üreten ana firmalar, Amerika’da QS 9000 standardını, Fransa’da EAQF standardını, İtalya’da AVSQ standardını ve Almanya’da VDA 6 standardını hazırlamışlardır. Bunların hepsinin de temelinde Kalite Yönetim Sitemi standardı vardır. Ancak uygulamada bu kadar çeşitlilik küresel anlamda sıkıntılar ortaya çıkarınca, Uluslararası Otomotiv Görev Gücü ve Uluslararası Standartlar Organizasyonu bünyesinde faaliyet gösteren Teknik Komite biraraya gelmişler ve bütün bu standartları kapsayan ISO TS 16949 Otomotiv Kalite Yönetim Sistemi standardını hazırlamışlardır.
Netice olarak bu standartlar, otomobil üreten ana firmalar için değil, ana firmalara üretim yapan yan sanayi firmaları veya tedarikçi firmalar içindir. İşletmelerinde bu sistemi kuran bu firmalar, bir belgelendirme kuruluşuna müracaat ederek, ISO TS 16949 Otomotiv Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ni alabilirler.
Firmamız TÜRCERT Teknik Kontrol ve Belgelendirme şirketi, hem bu sistemin kurulması çalışmaları sırasında hem de belgenin alınması konusunda talepte bulunan firmalara her türlü desteği vermektedir.